Türistik vize 2-0

Mazisinde bir tarih yatıyordu elbette de bu tarih, dokuz yıl önceki MTK elenişini de yazıyordu. Nitekim, Türkiye’nin ve takımın en yenisi Aragones’i dahi temkinli konuşmaya iten bir geçmiş vardı Fenerbahçe ile MTK arasında.
Son Avrupa Şampiyonu İspanya gibi oynamaları için birçok neden vardı. İlk resmi maçta Aragones kendini gösterecek, oyuncular kendini Aragones’e ispat edecek, rakibe aman vermeyecek, işi daha burada; Kadıköy’de bitirecektiler.
İnsanın kanını donduran ilk 10 dakika futbolu, tüm Fenerbahçelileri umuda sürükleyen bu gösteriye kilitliyordu. Sağlı sollu ataklar, tam saha baskılı savunma, orta alanını 5 kişi ile bente çevirmiş MTK’nın gardını indirmeye çalışıyordu. Güiza en uç noktada basıyor, Semih on bir oynamanın hevesi ile kilometrelerce yol kat eden bindirmeler yapıyordu.
Bu atak sağanağı sürerken Semih, 15. dakikada topu soluna; Uğur’a uğurluyordu. O da çalışılmış bir hareketle sağındaki Carlos’un boş olan önüne doğru uzatıyordu. Carlos can havli ile vurarak topu filelere göndermeyi başarıyordu: 1-0
Aragones’in gelir gelmez takımın en iyisi ilan ettiği Selçuk’un “Premier League” tarzı futbolu, ister istemez dikkat çekiyordu. Nitekim Selçuk, bu çıkışını 59. dakikada attığı golle de süslemeyi ihmal etmeyecekti.
Colin Kazım’ın sağ kanattaki artistik oyunu, temaşa keyfinin yanı sıra tribünlere coşku veriyor, Aragones’in bu oyuncuyu çocuk ruhundan arındırıp sahaya sürmüş olması da Zico’nun kulaklarını çınlatmış oluveriyordu sanki. Kazım, 53’te attığı 35 metrelik, 74’te ise üst direkten patlayan şutları ile, asistanlığının yanında golü de kokluyordu. Başarılı ama şanssızdı.

Avantajlı skor
30’da Semih şutu denedi, kaleci Vegh yattı çeldi, sonra aynı Semih 33’te ön direğe orta yaptı, kafasını gelen topa eğen Güiza golü kaçırdı.
MTK, Fenerbahçe’ye atak olarak 36. dakikada kazandığı serbest vuruşla ayak uydurmaya çalışsa da Bori düzgün vuruşunu barajdaki Kazım’ın kafasına çarptırınca golden oluyordu.
Semih’in ceza sahası önünde dördüncü oyuncuyu geçmeye kalkıştığında topu kaybetmesi, Gökhan’ın bu topu alıp Selçuk’un önüne yuvarlaması ile gol geliyordu. Selçuk, sert vurunca savunmaya da çarpan top, kontrpiyede kalan kalecinin boşalttığı alandan ağlara gidiyordu: 2-0


Carlos siftah yaptı
Roberto Carlos, Fenerbahçe formasıyla çıktığı 10. Avrupa Kupası maçında ilk golünü atmayı başardı. Brezilyalı yıldız böylece 171 gün sonra gol atmış oldu. Roberto Carlos en son 10 Şubat 2008 tarihinde oynanan Süper Lig maçında Hacettepe SK (eski adıyla G.Oftaş) takımına gol atmıştı. Ayrıca Roberto Carlos, Fenerbahçe forması altında bulduğu 3 resmi golü de Şükrü Saracoğlu Stadı’nda attı.